Bartın Hakkında |
|
Bartın Tarihi |
|
Bartın Çevresi |
|
Bartın ve Turizm |
|
|
Amasra |
|
|
|
Çakraz |
|
|
|
Güzelcehisar |
|
|
|
İnkumu |
|
|
|
Kurucaşile |
|
|
|
Mugada |
|
|
|
Ulus |
|
|
|
Otel - Pansiyon |
|
|
Btv & Radyo Canlı |
|
Bartın Kültürel |
|
Fotoğraf Albümü |
|
Bartın Üniversitesi |
|
Bartın Videoları |
|
Bartın Haritaları |
|
Sel Afetleri |
|
Muzaffer Cellek |
|
Bartın Canlı Yayın |
|
Bartın Haberleri |
|
Bartın Medyası |
|
Cenaze İlanları |
|
Valilik - Belediye |
|
Canlı Chat - Sohbet |
|
İletişim |
|
|
|
|
|
ARIT'IN TARİHÇESİ |
Beldemiz ile ilgili yazılı bir kaynak bulunamaması ve tarihi kalıntılarında ağır tahribata uğraması sonucu açıklayıcı bir bilgi yoktur. Bu sebeple Bartın, Amasra ve Ulus üçgeninde bulunan Beldemizin de bu yörelerle aynı tarihe sahip olduğunu söylemek sanırız doğru olacaktır. Arıt isminin nereden geldiği tam olarak bilinmemektedir. Antik çağlarda kurulan bir yerleşim yeri isminin sonradan Türkçe ye uyarlaması ile mi yoksa Türkler tarafından mı konduğu bilinmemektedir. Günümüzde halk tarafından bilinen bir tek rivayet; 13.yy da Bizanslılar tarafından terk edilen Beldemize Anadolu'nun iç kesimlerinde yaşayan ve Beyliklerin kendi aralarında yaptıkları savaşlardan bunalan halkın bu yöreye yerleştiği, burasının savaşlardan uzak huzurlu bir yerleşim yeri olması nedeniyle Arıtılmış yer anlamında ARIT ismi ile kalmış olabileceğidir.
Bahsetmiş olduğumuz üzere buranın tarihini bu üçgen içerisinde
değerlendirmek gerekir. Çeşitli kaynaklarda Antik çağda Bartın ve
çevresinin ilk sahiplerinin, "Gasgalar" olduğu yazılmaktadır. Bu
kavimi Hititler, Firigler, Kringenler, Kokonlar, Enetler, Kimmerler,
Lidyalılar, Persler ve Makedonyalılar izler. Daha sonra Bartın'ın
tarihsel seyri Roma, Bizans ve 11-13.yy da Selçuklular ve
Candaroğulları dönemleri ile 1392'de Yıldırım Beyazıt tarafından
Osmanlı topraklarına katılması şeklinde devam eder.
M.Ö.
Ulus ve çevresinde kurulmuş olan Paflagonya Devletinin başkenti Ulus
olarak gösterilmektedir. Arıt ta mevcut tarihi kalıntılara
baktığımızda ağırlıklı olarak Roma ve Bizans dönemlerine ait oldukları
görülmektedir. Bugüne kadar Beldemiz ve çevresinde hiçbir resmi kazı
yapılmadığından başka uygarlıkların yaşayıp yaşamadıkları
bilinmemektedir. Toprağın yaklaşık 3-4 metre derinliklerinde hala
yaşam izlerine rastlanılmakta olup bunların Roma ve Bizans
dönemlerinden eski olabileceği kanaatindeyiz. Arıt ile Ulus arasında
kalan "Uzun Çarşı" adıyla anılan bölge de yoğun olarak Roma ve Bizans
kalıntılarına rastlanmaktadır. Tarihte burasının Amasra ile Safranbolu
arasında çok önemli bir ticari geçiş noktası olduğu, İstanbul da
bulunan kapalı çarşının bir benzerinin de burada bulunduğu
bilinmektedir.Ancak bu yerleşim yerinin adını belirtir bir yazıt halen
mevcut değildir. Bazı kendini bilmez kişilerin acımasız kazıları
sonucunda güzelim tarih yok olmaya yüz tutmaktadır.
ARIT COĞRAFYASI |
Arıt, batısında Bartın İl Merkezi, doğusunda Kastamonu, kuzeyinde
Kurucaşile ve güneyinde Ulus ilçesi ile çevrilmiş, yer yer 1300
rakımına ulaşan sarp dağlar arasındaki vadide kaybolmuş, yeşilin her
tonunu görebileceğiniz tipik bir Karadeniz yerleşim yeri
görünümündedir.
Vadi içerisinde irili ufaklı tepeler olup, köyler bunların eteklerine
serpiştirilmiştir. Ormanların da çeşit çeşit yabani hayvanlar ve
ağaçlar bulunduran Arıt, yılın her mevsiminde bol yağış almakta ve
kışları çok sert geçmektedir.
Doğu-Batı istikametine akan Arıt çayı Beldemize ayrıca bir güzellik
katmaktadır. Arıt' a üç diş dağının tepesinden bakıldığında insan,
acaba "yeryüzü oluşurken buraya torpil mi geçilmiş " demekten kendini
alamıyor. Bunun en büyük kanıtı ise burasının MİLLİ PARK olarak koruma
altına alınmış olmasıdır.
Bartın Valiliğinin Resmi Web sayfasında Beldemizin bu güzellikleri şu şekilde anlatılmaktadır."Şimdi de sizi pek tanıtımı yapılmamış, gerçekten şirin bir Bartın köşesiyle tanıştırmak istiyoruz. Buranın adı Arıt. Bartın'ın doğu yönünde, dört bir yanı dağlarla çevrili, Çöme Boğazında çıkışı olan bir plato düşününüz. Arıt buranın ortasında, köyler de etrafa serpiştirilivermiştir. Evlerin yüksekliği ağaç boylarını geçmeyecek kadar çevrecidir. Arıt'ın dağları rengarenk mantarlarla doludur. Orman gülleri ise, Hz. İbrahim'in yakılmak istendiğinde etrafında oluşan ve bülbülün yanık ağıtlar yaktığı güllere benzemektedir. Zoni yaylası Arıt'ın kuzeybatısında yer alır. Buradan Başköy yönünde saatlerce gidilirse, dağların doruklarında bir metre çapında ki fındık ağaçlarına tanıklık edilir. Bu dağlar aynı zamanda kekik deposudur. Bartın şehir merkezinde yenen şap şap köftenin gizeminde işte bu kekikler vardır. Arıt'ın son bir özelliğini belirtmeden geçemeyeceğiz. Burası Küre Dağları Milli Parkı'nın tampon zonunda yer alır. Bundan böyle parkın giriş kapısıdır."
|
|